Türkiye’de yürütülen kalkınma projelerinde son dönemde yaşanan en büyük sorun, uluslararası finansörlerin finans sağlamak için koşul olarak koyduğu Çevre Etki Değerlendirme (ÇED) ve Sosyal Etki Değerlendirme (SED) süreçlerinin uluslararası ilke ve normlara tam uygunluk içinde yürütülememesi veya bu süreçlerin gerektirdiği düzenlemelerin temel noktalarda ulusal mevzuatımızın hükümleriyle uyuşmamasıdır. IFC (Uluslararası Finans Kurumu), WB (Dünya Bankası), EBRD (Avrupa Kalkınma ve İmar Bankası) gibi uluslararası kuruluşlarca, projelerin sürdürülebilir, istikrarlı ve eşitlikçi olmasının temel araçlarından kabul edilen ÇED ve SED süreçlerinin hangi ilkeler çerçevesinde yapılacağını düzenleyen uluslararası sözleşmeler Avrupa Birliği tarafından akdedilmiş ve birliğe katılımın temel bir koşulu olarak belirlenmiştir. Türkiye, bu süreçlerin ilkelerini belirleyen temel metin olan Aarhus Sözleşmesi’ni imzalamamış ve bu sözleşmeyi ve bir diğer temel metin olan Ekvator Prensipleri’ni ikame edecek ulusal mevzuat uyumlulaştırmasında da gelişme kaydedememiştir. SED süreçlerinin gerektirdiği düzenlemelerin ulusal mevzuatın hükümleriyle uyuşmaması ve SED süreçlerinin uluslararası standartlara tam uygunluk içinde yürütülememesi son dönemde yürütülmekte olan kalkınma projelerinde finansmanın geri çekilmesi ve projenin yarım kalması gibi problemlere yol açmış ya da problemler projenin başlamasından çok sonra alınan önlemlerle yüzeysel ve eklektik bir şekilde giderilmeye çalışılmıştır. Ayrıca, SED sürecinin temellerinden olan sivil toplumu ve halkı aktif bir biçimde dahil eden demokratik katılım mekanizmalarının gerektiği gibi işlememesi birçok toplumsal sorunun ortaya çıkmasına neden olmuştur. Bu çalışma, uluslararası norm ve ilkeler çerçevesinde geliştirilen ve yürütülen SED süreçlerinin biçimsel olarak sürdürülebilirlik, istikrarlılık ve eşitçilik esaslarını taşıdığı ancak Türkiye’nin sosyo-kültürel, sosyo-ekonomik ve sosyo-demografik özgüllüklerini yansıtmakta yeterince başarılı olmadığını varsaymaktadır. Önerilen bu araştırma projesi, Türkiye’deki seçilmiş kalkınma projelerinde uluslararası norm ve ilkelere uygun olarak yürütülmeye çalışılan SED süreçlerini karşılaştırmalı olarak analiz etme ve Türkiye’nin özgüllüklerine ve gereksinimlerine uygun, bölgesel ve küresel anlaşmalarla saptanmış uluslararası ilkelerle uzlaşan bir SED izleği ortaya koyma amacı taşımaktadır. Önerilen projenin bir diğer hedefi (alt amacı) ise SED süreçlerinin etkin ve standartlaşmış yöntemlerle sürdürülebilmesi için gerekli olan kurumsal kapasitenin geliştirilmesine yönelik öneriler ortaya koymaktır.